Sosyal Medya

Makale

‘Ya devlet başa; ya da…’

Seçim sonrası siyasî tablonun değerlendirildiği dünkü yazımızın son paragrafında MHP ile ilgili olarak şöyle denilmişti:

‘Bölünmeden dolayı eriyeceÄŸi söylenen ve ‘BaÅŸkanlık’ seçiminde ErdoÄŸan’ı destekleyen MHP’nin ise gücünü koruduÄŸu görüldü. AK Parti’nin Meclis ekseriyetini 6 sandalye ile yitirmesini fırsatçılığa dönüştürmezse, MHP etkisini ve gücünü arttırabilir.’

Ä°lk cümlede bir tesbit vardı. Ä°kinci cümlede ise, bir tehlike ihtimaline dair bir kaygu dile getirilmiÅŸti.

AK Parti’nin MHP vesayeti altına girdiÄŸi gibi deÄŸerlendirmeler muhaliflerce zâten iddia ediliyordu. Ama, devlet yönetiminde vesayetçi anlayışa karşı amansız bir mücadele bayrağı açmış olan Tayyib EdoÄŸan gibi bir liderin bir baÅŸka vesayet altına girebileceÄŸinidüşünmek, onun mizacını hiç tanımamak demektir.

***

Bu durum, PKK’ya silah bıraktırma hedefine yönelik ‘Çözüm Süreci’nde de görüldü. ErdoÄŸan o kadar samimîydi ki, oyun kurmak isteyen birilerinin olduÄŸu yönündeki ihbarları bile, o süreç zedelenmesin diye bir kenara koydu. Mezkûr terör örgütü ise, bunu, 7 Haziran 2015 seçimlerindeki tökezlemeye baÄŸlayıp, Suruç Patlaması’nı da fırsat bilerek, ‘ateÅŸ-kes’e son verdiÄŸini ilan edince.. ErdoÄŸan, o 5 aylık za’fiyet döneminde bile, asla bir tereddüt etmeden, gerekli karşılığı verdi.

***

Åžimdi.. MHP Genel BaÅŸkan Yardımcılarından birisi, ‘Tayyib ErdoÄŸan’ı biz kurtardık.. Bundan sonra biz ne dersek o olacak..’ kabilinden laflar etmiÅŸ.. Devlet Bahçeli sözkonusu kiÅŸiyi hemen Gen. BaÅŸkan Yardımcılığı’ndan kenara koydu.

Ama, anlaşılıyor ki, bu anlayışı taşıyan başkaları da var.

Nitekim, Bahçeli’nin ‘ceza evinde çürümesinden yüreÄŸinin yandığı  bir vatan evladı’adına, ErdoÄŸan’a hitaben, tehdit de içeren  ve son derece yakışıksız bir uslûbu olan bir ‘Açık Mektup’  da yayınlandı.

Erdoğan- Bahçeliarasında proğramda olmayan bir şekilde dün gerçekleşen görüşmede bu yakışıksız eğilimler de ele alınmıştır, sanıyorum.

***

ErdoÄŸan’ın bu gibi basitliklere teslim olacağını sananlar rüyâ görüyorlardır. Sanıyorum ki Devlet Bey de bu gibi fırsatçılara prim vermez.

‘A.Ç’ imzasıyla, 25 Haziran tarihli olarak ve ‘basın danışmanı’  tarafından servis edildiÄŸi açıklanan ve ErdoÄŸan’ın seçim sonunda ‘ülkücülere teÅŸekkür edilmediÄŸi’nden yakınılan o uzun ‘açık mektup’tan birkaç cümleyi -aynen- buraya aktarayım: 

‘AKP’li olmayan ama devlet bekası için ona oy veren ve verdirenlerin onun selamına ve teÅŸekkürüne ihtiyacı  yoktur! (…)  Cumhur ittifakı’na oy verenler, devletin bekası için sevse de sevmese de beka sorunu yaÅŸayan devletimiz için… oy vermiÅŸtir. (…)

Buradan kendilerine ÅŸunu hatırlatmak isterim. (…) Devletin sahibi sen deÄŸilsin.. (…)Devletin mihenk taşı  ülkücüler ve devletine  gönülden baÄŸlı olan her etnik mozaikten olanlardır.’

(Ä°htar ve tehdidin dozu yükseliyor ve edeb sınırlarını aşıyor): 

(…) ‘Unutma.. Sen yolcusun,  Ãœlkücüler ve Türk Milliyetçi’leri her etnik mozaiÄŸe mensup vatan sevdalıları da hancılardır!.

Annene babana dua ettiÄŸin gibi sayın Bahçeli’ye de  ve onun yol arkadaÅŸlarına  da dua et.. Elinden ne gelirse de bana istediÄŸini yapabilirsin.

Sokak çocuÄŸu, sokak çetesi olmadığımı da o beyninin derinliklerine sok.. (…)

***

Bu ‘Açık Mektup’ yalanlanmadığına göre, baÅŸta Sn. Bahçeli olmak üzere, kendilerine atıf yapılan kiÅŸi ve çevreler tavırlarını ortaya koymalıdırlar.

ErdoÄŸan’ın ve ona destek verenlerin bu gibi tehditlere prim vermiyeceÄŸi 15 Temmuz’da görülmedi mi?

***

Kaldı ki, Devlet’in sahibi ne ErdoÄŸan’dır, ne de ÅŸu veya bu kiÅŸi veya grup.. Devletin sahibi, bütün etnik unsurlarıyla Müslüman halkımızın dün, bugün ve yarınlardaki bütün mensupları ve bu büyük kitleyle birlikte yaÅŸamak kararlılığında olan diÄŸer yerli unsurlardır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.